Baba Olmak
Baba Olmak, Kadınlar hamileliğin ilk anından itibaren bebek ile duygusal bir bağ oluşturmaya başlarlar. Erkekler için ise bebeklerini kucaklarına aldıkları o ilk anda babalık hissi başlamaktadır. Çoğu erkeğin “Çocuğumu kucağıma aldığım anda baba olduğumu anladım.” dediğini duyarız. O andan itibaren çocukları hayatlarındaki en anlamlı şey haline gelmektedir. Çocuklarının bakımı, iyiliği ve sağlığı diğer tüm günlük dertlerin önüne geçmeye başlar.
Oğlan çocukları babalarını model almaya fazlasıyla açıktırlar. Babaları gibi oturmaya, onlar gibi yürümeye çalışırlar. Babaları onlar için yeryüzündeki en güçlü, en dayanaklı insandır. Babalarının her hareketini zihinlerinde kaydeder, onunla yoğun bir özdeşim kurarlar. Baba, bir oğlan çocuğu için sahip olunan ilk idoldür. Kız çocukları için ise baba asla yıkılmayan bir duvardır. Her zaman sığınabilecekleri ve güvenebilecekleri bir çatıdır. Tüm bu sebepler baba ve çocuk iletişiminin çocuğun gelişimi için ne kadar büyük bir önem taşıdığını ortaya koymaktadır. Çocuk dünyaya geldiği anda ebeveynleri ile bir bağlanma yaşar. Bu bağlanmanın sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için anne kadar babanın da rolü büyüktür. Çocuğun bilişsel gelişimi, okul hayatı, sosyal becerileri olmak üzere daha birçok alanda bu ilişkinin etkisi görülmektedir.
Toplumsal cinsiyet rolleri ev içindeki işleri ve çocuk bakımını kadına atfetmektedir. Oysaki bir erkek de ev işlerine yardım etmeli, bir baba da en az anne kadar çocuğuna vakit ayırarak çocuğunun bakımını karşılamalıdır. Elbette ki anne ve çocuk arasındaki bağ çok kıymetlidir. Fakat çocuk sadece anneye değil, hem anne hem de babaya ihtiyaç duymaktadır. Çocuk, anne ve babasından bambaşka bilgiler öğrenmekte, bambaşka deneyimler kazanmaktadır. Her iki ebeveyni ile de sağlıklı bir bağ kurmalı, her ikisi de onun için güveni temsil etmelidir. Toplumda yer alan “Baba eve para getirir” ya da “Baba çocuğunun yemek ve eşya ihtiyacını karşılar” anlayışından sıyrılarak babanın daha aktif olarak çocuğun duygusal ve sosyal gelişimine katkıda bulunduğu bir babalık stiline geçilmelidir. Baba, çocuğun hayatında aktif bir şekilde yer aldığında çocuk başına ne gelirse gelsin her zaman sığınabileceği ve derdini paylaşabileceği bir babası olduğunu bilir. Bu şekilde çocuk model alacağı ve gözlemlediği bilgileri kendi hayatında sağlıklı bir şekilde uygulayacağı bir ebeveyn kazanmış olur.
Bu aktif ebeveyn rolü bebeğin dünyaya geldiği ilk andan itibaren başlamalıdır. Çoğu baba bu süreçte geri planda kalır. Doğumun ilk aylarında anne ve bebeğin daha fazla süre temas halinde olması gerekir. Peki bu noktada baba nasıl aktif bir rol alabilir? Annenin sahip olduğu diğer sorumluluklara yardım etmek ve onun bu süreçte yükünü hafifletmek ile işe başlanabilir. Bu yükün hafifletilmesi ile annenin yorgunluğu biraz olsun dindirilir ve bebek ile daha sağlıklı bir şekilde ilgilenmesi sağlanır. Böylelikle doğrudan olmasa da bebeğin bakımına katkı sağlanılır.
Çocuklar büyüdükçe ebeveynlerin çocuğa ilişkin sahip oldukları sorumluluklar da şekil değiştirmeye başlar. Çocuk hızlı bir şekilde dünyayı tanımaya devam ederken bu süreçte ebeveynlerin ona eşlik etmesi çocuğun dünyaya daha sağlıklı bir pencereden bakmasını sağlar. Çocuk ile babanın film seyretmek, oyun oynamak, kitap okumak gibi birlikte paylaşabildiği aktivitelere sahip olması çocuğun bu süreç içinde zengin deneyimler kazanmasını sağlamaktadır. Baba, çocuğu ile destekleyici bir iletişim kurduğunda çocuk bu desteği içselleştirir ve bireysel problemlerinde bu his ile özgüvenli bir şekilde çözümler yaratır. Babanın çocuğa kendini değerli hissettirmesi de oldukça önemlidir. Ebeveynleri tarafından değer gördüğünü hisseden çocukların kendilerine dair algıları bu yönde şekillenmektedir. Bu çocuklar büyüdüklerinde de kendilerine ve sevdiklerine değer veren insanlar haline gelirler. Ebeveynin çocuğun bir başarısını tebrik etmesi ya da vereceği bir kararda desteklemesi çocuk için dışarıdan göründüğünden çok daha büyük bir anlam taşımaktadır. Bu onay ve destek ile çocuk aslında kendisini onaylamayı ve kendisine inanmayı öğrenir. Çocuk ile iletişim kurmak oldukça önemli ve bir o kadar da emek isteyen bir süreçtir. Çocuğu anlamak için çaba sarf etmek, söylemek istediklerimizi içselleştirmesine yardımcı olmak göründüğü kadar kolay olmasa da çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biridir. Doğru bir iletişim tarzı ile çocuk hem otoriteyi hem de arkadaşlığı babasından öğrenebilir. Bu durum çocuk için hem saygı ve sevgi hem de hayranlık hissi oluşturan bir ilişkiyi ifade eder. İzmir Alsancak Psikolog ve diğer bloglarımıza bakarak bu konu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz
Unutmayın ki çocuğunuz doğduğu ilk andan itibaren onunla iletişim kurarsanız bu bağ yıllar geçtikçe daha da güçlenir. Bu iletişim elbette ki çocuk büyüdükçe birçok farklı şekle bürünecektir. Fakat bu noktada değişmeyen şey güven, destek ve sevgi olmalıdır. Babalar çocuklarının güvenli alanı olmalıdır. Çocuğuna dünyadaki her şeyden daha çok değer veren, kıymetli babalara
Babalar Gününüz Kutlu Olsun!